Ankara’nın bazı ilçelerinde kentsel eli dönüşüm devam ediyor. Bir yanda yeni yapılan yüksek katlı binalara yerleşenler, bir yandan da yıllarca önce Anadolu’nun bir köyünden kopup gelenlerin yaptığı derme çatma gecekondularda hayat mücadelesi verenler. Bazı semtler de var ki son yıllarda Suriye’deki savaştan kaçıp gelenleri ve Güneydoğu’dan göçenleri barındırıyor. Dikmen Vadisi, Çiğdem Mahallesindeki Şirinder, Cevizlidere bu yerlerden bazıları. Bu vadi ve derelerde çadır kuran, boşaltılmış gecekondulara yerleşen göçmenler, çöplerden topladıkları atıkları satarak geçiniyor. Topladıkları çöpleri ev ve çadırlarının yanında biriktiren bu kişiler, işe yaramayan malzemeler ise çevreye bırakıyor. Bu yüzden Dikmen Vadisi ve Şirindere Vadisi adeta çöp tepeleriyle kaplı.
Ankara’nın göbeği sayılabilecek İskitler’de de geniş bir alanda çöp yığınları temizlenmeyi bekliyor.
Zaman Gazetesi 25 Nisan 2015
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE ATIKLAR ŞEHİR İÇİNE KADAR GELDİ
Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu, Türkiye’nin atık yönetiminde çok başarısız olduğunu belirtiyor.
Bozoğlu’na göre atık envanteri tutulmuyor, atıklar daha evden çıkar çıkmaz toplanmıyor, Çevre ve Şehircilik bakanlığı belediyelerle birlikte çalışmıyor. Atık yönetimi konusunda çeşitli yönetmeliklerin bulunduğunu ancak uygulamadş ciddi sorunlar yaşadığını söylüyor. Kentsel dönüşümle birlikte atıkların normal yaşam alanlarına dolduğunu kaydeden Bozoğlu, “Bu atıklar artık yaşam alanlarımıza dökülüyor. AKP’liler ‘eskiden çöp dağları patlıyordu’ diyordu ama şimdi bu çöpler şehirlerin içine kadar geldi’ diyor.
Atık işçilerinin şağlık koşullarından uzak bir şekilde toplama ve ayrıştırma yaptığını kaydeden Bozoğlu, “Bu işçilerin bir an önce bu durumdan kurtarılması lazım. Çünkü çöplerden her türlü sağlıksız şey çıkabiliyor. Onla rda evlerinde ayrıştırma yapıyor. Bu işçilerin sosyal güvencelerini sağlayarak atık yönetiminde veya başka bir alanda çalıştırmak mümkün.” şeklinde konuşuyor.
Atık yönetimi konusunda yeterinde mesafe alamayan Türkiye’de çöpten topladıkları atıklar satarak geçinen bir kesim var. Başkent’te sabahın erken saatlerinde yola çıkan toplayıcılar, aksama kadar biritirdikleri plastik, karton ve hurda malzemeleri evlerinin yanma ya da belirledikleri bir mekana depoluyor. Ayıkladıkları malzemelerden işe yaramayanları çevreye atanlar, Dikmen Vadisi, Şirindere civarında yoğunlaşıyor. İmrahor ve Keklikpınarı gibi yerlere ise genelde inşaat atıkları dökülüyor.
DİKMEN’DE KÖPRÜNÜN ALTI VE ÜSTÜ İKİ AYRI DÜNYA
Başkent’in en önemli projelerinden biri olan ve sürekli yıkım gerginlikleriyle gündeme gelen Dikmen Vadisi’nin 3 ve 4’üncü etabında oluşan çöp yığınları görenleri hayrete düşürüyor. Vadi üzerine yapılan köprünün alt ve üstü kısmı iki ayrı dünyayı yansıtıyor.
Köprünün alt kısmında kentsel dönüşüm tamamlanmış, lüks binalar inşa edilmiş.
Köprünün üst kısmı ise çöp toplayıcılarının yer aldığı, çöp dağlarının ve pis kokunun yayıldığı bir yer konumunda. Suriye’deki savaştan kaçarak Ankara’ya gelen sığınmacılar da çöp dağları arasında derme çatma barakalarda yaşamaya çalışıyor.
KÖTÜ KOKULAR VADİYE YAYILMIŞ
Dikmen Vadisi’nde lüks konutların bittiği noktadan itibaren barakalar kurarak yerleşen kağıt toplayıcı ve sığınmacılar nedeniyle bölge adeta mini bir gettoya dönüşmüş durumda. Vadide çöp ve nüfusun artması nedeniyle yeni yapılan çelik köprünün çevresine yerleşen sığınmacılar ve kağıt toplayıcıları, çevrede iskanı olmayan boş evleri de kendilerine mesken tutuyor. Dikmen Vadisi’nde çok sayıda Suriyeli vatandaş bulunuyor. Diğer ailelere uzak noktalarda baraka kuran sığınmacılar, hem açlıkla boğuşuyor hem de büyük bir dramın içinde kalıyor. Bölgeye sığınan insanların yaktıkları naylon, lastik gibi maddelerden yayılan kokular tüm vadiye yayılıyor.
DERENİN ŞİRİNLİĞİ KALMADI
Ankara’nın çevre problemi olan diğer bir bölgesi de Çiğdem Mahallesi’nde bulunan Şirindere Vadisi. Lüks villalar ve yüksek katlı apartmanların arasında kalan vadi içinde gecekondular mevcut. Son yıllarda özellikle şehre gelen Suriyelilerin mesken tuttuğu vadide birçok evin önünde çöpten tepeler oluşmuş. Gecekondularda oturan aileler, gün boyunca çöplerden topladıkları plastik ve kartonları burada ayıklıyor. İşlerine yarayan plastikleri satan aileler, işe yaramayanları ise ayıklayıp çevreye bırakıyor. Bu yüzden Şirindere adeta çöplüğe dönmüş durumda. Önceki yıllarda Ankara’nın en sakin bölgelerinden olan Çiğdem Mahallesi’nin sükûneti vadiye sonradan taşınanlarla birlikte değişmiş. Mahalleli hem vadinin çöplüğe dönüşmesinden hem de mahallenin huzurunun kaçmasından dertli. İmza toplayıp valiliğe başvursalar da sonuç alamamışlar. Benzer şekilde Cevizliere’de de kağıt toplayıcılarının barakaları bulunuyor. Mahalle içerisinde, okula ve ana caddeye yakın deredeki barakalardan yükselen kötü kokular çevredeki insanları rahatsız ediyor.
DEFALARCA DİLEKÇE VERİLDİ
Mahalle muhtarı Hasan Hüseyin Aslan, can güvenliklerinin kalmadığını, mahallede hırsızlık ve gasp olaylarının sayısının çok arttığını ifade etti. Zaman zaman silahlı olayların da meydana geldiğini dile getiren Aslan, yetkilileri göreve davet etti.
Birçok kez dilekçe vererek endişeleri dile getirdiklerini ama henüz bir önlem alınmadığını anlatan Hasan Hüseyin Aslan, imza kampanyası düzenleyip Valiliğe verdiklerini ancak bundan da bir cevap alamadıklarını vurguladı. Aslan, Şirindere’nin çöp yıgınlarıyla dolduğunu sözlerine ekliyor.
İSKİTLER PİSLİKTEN KURTULAMADI
Başkent’in göbeği sayılabilecek İskitler semti de çöp yığınlarıyla kaplı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Merkezi İş Alanları Projesi’ni (MİA) İskitler’de yapma sözü vermişti. Şehir içindeki işyerlerinin İvedik Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınmasıyla boşalan yerlere yapılacak MİA projesi aradan geçen 8 yılda hayata geçirilemedi. Bir tarafta yerleşim alanı bulunurken, diğer tarafta otomobil tamircileri, harabe iş yerleri ile çöp ve moloz yığınları mevcut. Proje kapsamında dükkanlarını kapatıp giden bazı esnaflar, işyerlerine tanımadıkları kişilerin el koyduğunu belirtiyor. Hayal kırıklığına uğrayan İskitler sakinleri, yaşadıkları semtin modern görünüme kavuşacağı günleri bekliyor.
Dikmen Vadisi’nin 3 ve 4’üncü etabında oluşan çöp yıgınlan görenleri hayrete düşürüyor. Vadi üzerine yapılan köprünün alt ve üstü kısmı iki ayrı dünyayı yansıtıyor. Köprünün alt kısmında kentsel dönüşüm tamamlanmış, lüks binalar inşa edilmiş. Köprünün üst kısmı ise cöp toplayıcılarının yer aldığı, cöp dağlarının ve pis kokunun yayıldığı bir yer konumunda.