DOĞA HUKUKSUZCA KATLEDİLİYOR

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu,  Phaselis’te düzenlediği basın toplantısında yürütülen projeler nedeniyle açılan davaların dikkate alınmadığını eleştirerek, ‘Doğa hukuksuzca katlediliyor. Türkiye’nin en önemli doğal güzellikleri arasında yer alan birçok bölge çeşitli projelerle yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya’ dedi.

Bir süredir yürüttüğü teknik inceleme gezisi kapsamında haftasonu Antalya ve civarını ziyaret eden Bozoğlu, Phaselis, Alakır ve Burdur Gölü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Burdur Gölü ile ilgili Burdur Belediye Başkan Yardımcısı ve Burdur Gölünün kurumasına dikkat çeken Lisinia Doğa Proje Koordinatörü Öztürk Sarıca ile görüşen Baran Bozoğlu, sorunlar hakkında bilgi aldı.

Daha sonra otel projesi yürütülen Phaselis’e geçen ÇMO Başkanı burada da inceleme yaptıktan sonra, bölgedeki hukuksuzluk ve çevre katliamlarını dile getirmek, sorunlara dikkat çekmek için burada basın açıklaması yaptı. Son zamanlarda sıkça karşılaştıkları çevre sorunlarını, ‘çılgın proje’ler nedeniyle yaşanan çevre katliamlarını, hukuk tanımazlıkları anlatan Bozoğlu şöyle konuştu:

‘Türkiye’nin en önemli doğal güzellikleri, kuş göç yolları, sulak ve tarımsal alanları, turizm bölgeleri çeşitli projelerle yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Bir süredir Türkiye’yi geziyoruz. Bursa Nilüfer Çayı, Yırca, Tuz Gölü, Artvin Cerattepe, Arhavi, Bartın, Amasra, Tunceli ve şimdi de Burdur ve Antalya’dayız. Gittiğimiz her yerde çevre sorunlarının giderek arttığını görüyoruz. Hukuksuzluk, rant ve denetimsizlik ne yazık ki bu alanlarda yoğun bir şekilde yaşanıyor. Üçüncü Havalimanı’nında, Tuz Gölü’nde Burdur Gölü’nün yok oluşunda, Yırca’da kesilen zeytin ağaçlarında, Arhavi, Bartın, Amasra, Alakır’daki HES inşaatlarında, Munzur Vadisinde kısacası korunması gereken alanların birer birer ranta kurban gittiğini görüyoruz. Türkiye’nin her tarafında artık iş çığırından çıkmış durumda. Hukuksuzluk, rant ve denetimsizlik ne yazık ki, bu alanlarda yoğun bir şekilde yaşanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projelere bilim dışı bir şekilde onay verme yolunu seçiyor. Bu doğa hepimizin. Koruyamadığımız zaman faciayla karşılaşırız. Çevre Mühendisleri olarak biz, proje yapılmasına karşı değiliz, hukuka ve doğaya uygun proje yapılmasını istiyoruz.’

PHASELİS DE RANTA KURBAN GİTMESİN

Türkiye’nin tarihi sit alanlarına sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Bozoğlu, Phaselis Antik Kenti sınırları içerisine yapılması planlanan ancak yürütmeyi durdurma kararı çıkan ‘Otel Projesi’ni eleştirdi. Projenin bir kandırmaca silsilesi üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Bozoğlu, ‘Bölgenin tarihi sit alanı olduğunu gizlemeye çalıştılar. Plan yapmadan tahsis yaptılar. Süreci kanuna aykırı bir şekilde yürüttüler. Mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi. İptal kararı da gelecektir. Ancak süreç burada bitmiş değil. Ne Bakanlık ne de şirket projenin iptali hakkında açıklama yaptı. Dolayısıyla, verilen karar yüreklerimize su serpmeyecek. ÇED sürecinin durulması, projenin tamamen sonlandırılması ve konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılması gerekiyor’  diye konuştu.
HUKUK HERKESE LAZIM

Mahkeme kararları uygulanmadığı sürece bilimin öneminin kalmadığını ifade eden Bozoğlu, ‘Bunun en büyük örneği Ankara’nın göbeğindeki Kaçak Saray’dır. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Kaçak Saray’da oturursa, Kolin’in şirketi gider köylüyü döver, Tamince gelir burada otel yapmak ister, Amasra’ya termik santral yapmak ister, Cengiz Holding gider Artvin’in göbeğine altın madeni projesi yapar. Hukuk herkese lazım. Yarın başka bir siyasi iktidar geldiği zaman, onlara da lazım olacak. Bu yüzden, kuralların ve kanunların uygulanması bizi geriletmez, ülkemizdeki yatırımları engellemez. Bizim tek talebimiz çevresel etki değerlendirilsin, yapılıp yapılmaması tartışması değil. Bilimsel olan budur. Yapılması gereken de budur. Bunlar yapılmadığı sürece, ciddi bir yok oluşla karşı karşıya kalırız’ dedi.

ALAKIR’A ‘DÖRT MEVSİM’ RAPORU

Başkan Baran Bozoğlu, Alakır Vadisi’nde yaşanan durumun HES politikasındaki plansızlığın en büyük örneği olduğunu belirterek şunları söyledi:
‘Birinci Derecede Doğal Sit Alanı statüsünde sayılan bölge için mahkemenin kaynaktan çıkan suyu da alana dahil etme yönünde karar aldı. Bu mahkeme kararı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve il müdürlüğü tarafından uygulanmamaktadır. Gerekçe olarak ‘Dört mevsim Raporu’ (Dört mevsim incelemeyi gerektiren rapor) verilmiştir. Günaydın, bu zamana kadar neredeydiniz? Rapor bitene kadar oradaki alan yok olmuş olacak. Bu hukuksuzluklara ‘dur’ denilmesi ve yapılması planlanan Dereköy HES Projesi’nin de durdurulması gerekir. Ancak bakanlık ve il müdürlükleri adeta şirketin parçasıymış gibi, bir de onlara akıl verip kolaylık sağlamaktadır. Havza bazlı plan ortaya konmadan, ‘Stratejik ÇED’ kavramı hakim kılınmadan projenin yapılmaması gerekir.’
HÜKÜMETİN KUŞLARLA PROBLEMİ VAR

Uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan Burdur Gölü’nün Avrupa’dan gelip Türkiye’nin güneydoğusuna doğru giden kuşların yaşam alanı olduğunu söyleyen ÇMO Başkanı, ‘Garip bir şekilde hükümetin kuşlarla ilgili bir problemi olduğunu görüyoruz. Nerede kuş göç yolu varsa orası yok edilmeye çalışılıyor. Üçüncü Havalimanı, kuşların yaşam alanlarını yok etme projesidir. Flamingoların yaşam alanı Tuz Gölü’nde madencilik faaliyetlerinin önü açılmıştır. Burdur Gölü de bunlara eklenmiştir. O yüzden hükümetin kuşları artık rahat bırakmasını istiyoruz” dedi. Gölün yok olduğu görüşünü hükümetin ve uzmanların da onayladığını öne süren Bozoğlu, çözüm yolları noktasında yaptıkları geniş kapsamlı araştırmaları gerekli mercilere ileteceklerini dile getirdi.

Açıklama ile ilgili gazete haberleri

Antalya Gazetesi 21 Aralık 2014

 

Antalya Hilal Gazetesi 21 Aralık 2014

 

Aydınlık Gazetesi 22 Aralık 2014

 

Antalya Gazetesi 22 Aralık

 

Antalya Gündem Gazetesi 23 Aralık 2014

Antalya Beyaz Gazetesi 23 Aralık 2014

 

Antalya Akdeniz Gündem Gazetesi 23 Aralık 2014

 

24 Aralık Antalya Gerçek Akdeniz Gazetesi